Malkoç'un bildirisinde, 2023 yılında hala göç, çatışma ve savaşların sürdüğüne dikkat çekilerek, hiçbir savaşın süresiz olmadığı ve hiçbir savaşın gerçek bir kazananının olmadığı vurgulandı. Bildiride, sivillerin ölümüne neden olmanın uluslararası insancıl hukukun ihlali olduğuna dikkat çekti.

Malkoç, insanlık için huzur, refah ve barışın temel olduğunu belirterek, hiçbir grup veya topluluk cezalandırılamaz ve savaşların bile bir ahlaki ve hukuki çerçevesi olduğunu ifade etti. Gazze'de uluslararası hukukun ihlal edildiği ve insanlık onurunun iflas ettiği olaylar yaşandığına vurgu yapıldı. Sivillerin yaşam alanlarının bombalanması ve sonucunda sivillerin ölümü, uluslararası insancıl hukukun ihlali olarak kabul edildi.

Malkoç, Orta Doğu'daki kan akmasının daha fazla yayılmasını engellemek için acilen durdurulması gerektiğini belirterek, barışın sağlanabilmesi için İsrail'in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uyması ve haksız yere işgal ettiği topraklardan çekilmesi gerektiğini ifade etti. Malkoç ayrıca, Kudüs'ün tüm semavi dinler için kutsal bir şehir olduğunu ve tüm dinlerin saygı göstermesi gerektiğini belirtti.

Malkoç, İslam İşbirliği Teşkilatı Ombudsmanlar Birliği olarak tüm insan hakları kurumlarını ve savunucularını harekete geçmeye çağırarak, uluslararası insancıl hukuka uyulması, sivil kayıpların önlenmesi, temel ihtiyaçlara erişim sağlanması, barışın hızla tesis edilmesi ve bölgeye insani yardımın ulaştırılması gerektiğini vurguladı.

Bildiride, sivillerin yaşam hakkına yönelik her türlü saldırının kınandığı ve İsrail'in haksız yere işgal ettiği topraklardan çekilmesi talep edildi. Ayrıca, uluslararası camianın bölgede barışın sağlanması için harekete geçmesi çağrısında bulunuldu.

BİNGÖL (UHA) - AZİZ ÖNAL